• persembe@persembe.com

TÜRK GİRİŞİMCİLER RUSYA’DA

Ağustos 2011
143 sayfa

Sovyetler Birliği”nin dağılması dünyayı ekonomik, siyasi ve kültürel alanda yeniden şekillendirdi. 73 yıl süren iki kutupluluğun yerini özel sermayenin ön plânda olduğu, giderek globalleşen bir dünya aldı.

Sovyetler’in dağılması belki de en çok Türk özel sektörüne yaradı. Adriyatik”ten Çin’e siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılanan bu büyük coğrafyada özel sektöre ve yabancı sermayeye açık yeni devletlerin oluşması, o döneme kadar yurt dışında pek varlık gösteremeyen Türk girişimciler için yatırım fırsatları yarattı.

Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Türkmenistan, Azerbeycan gibi ülkelere açılan Türk iş adamları ve girişimciler sadece kendi şirketlerini büyütmekle kalmayıp, bu coğrafyadaki özel sektörün gelişmesi, yerel firmaların kurulması için de örnekj oldular.

İşte bu kitapta, 1990’ların başında ticaret yapmak, okumak ya da çalışmak için Rusya’ya giden Yavuz Eroğlu, Levent Endam, Mustafa Çalkan, Halil Kanpak, Bahattin Demirbilek, Volkan Ergün, Hasan Ünlüsoy, Neşet Koçkar ve Murat Gündoğdu’nun öykülerini bulacaksınız. Güvenli olmayan ortamlarda, çoğu zaman yiyeceğin dahi bulunmadığı bir dönemde riskleri göze alıp, ticari zekâlarıyla nasıl başarıya ulaştıklarına tanık olacaksınız.

Rusya”yla ticarete başlayarak Türk girişimcilere yol açan ve bu ülkedeki dönüşümü bizzat yerinde görüp yaşayan, Anadolu Endüstri Holding’in patronu Tuncay Özilhan’ın bilinmeyen ilginç anılarını da ilk kez bu kitapta okuyacaksınız.

KİTAPTAN BİR ALINTI

Rusya’da gelişim çok hızlı. Hemen her şehrinde çok büyük alış verişmerkezleri yapıldı. Bu merkezler Rusların alış veriş  alışkanlıklarını değiştirdi. 2000 öncesi “Ne getirirsen satar” mantığı vardı. Gerçekten satıyordu da. Kâr marjı çok yüksekti. Ancak artık Ruslar herşeyin en kalitelisini, en iyisini istiyor. Modayı çok yakından takip ediyorlar. Harcama alışkanlıkları Türkiye’den çok farklı.

Biz de kendimizi çok geliştirdik tabii. Türkiye’de 10 yılda gelemeyeceğiniz yere Rusya’da doğru şekilde hareket ederseniz 3-4 yılda gelmeniz mümkün.

Rusya içinde çok seyahat ederim. Ayda en az iki şehir gezerim. En çok da St. petersburg’u seviyorum. Tarihi ve kültürel bir şehir olmasından dolayı herhalde. İnsanları sıcakkanlı. Moskova dışındaki şehirlerde çok büyük potansiyel var. Japonya sınırındaki liman şehri Vladivostok’tan Karadeniz sahillerindeki tatil şehri Soçi’ye kadar her şehrin ayrı bir hikâyesi, ve ticari açıdan çok büyük potansiyeli var. Moskova ve çevresi genelde ovadır. Bu şehir dağlık bir alanda kurulmuş. İlk bakışta insanı ürkütüyor. Ama şehrin satın alma gücü çok yüksek.

Sibirya”da öyle şehirler var ki…