Nisan 2015 (2. baskı)
Devil Take the Hindmost: A History of Financial Speculation
Çeviri: Neşenur Domaniç
419 sayfa
Şeytan Sofrası on yedinci yüzyıldan günümüze kadar borsa spekülasyonları tarihini canlı, orijinal ve ilginç bir dille anlatıyor. Edward Chancellor spekülatif ruhun köklerini bulmak için eski Roma’ya kadar geri gidiyor ve modern dünyada yeniden canlanışını kayıt altına alıyor: 1630’ların Hollanda”sındaki lâle skandalından, Londra Borsası’ndaki (bir şişe şarap açık artırmada “bir parmak mum” karşılığında satılıyordu) “borsa simsarlarına” ve Sir Isaac Newton”un “Gök cisimlerinin hareketlerini hesaplayabilirim ama insanların çılgınlığını asla…” yorumuna nenden olan 1720’lerin dillere destan Güney Denizi Balonu’na doğru ilerliyor. Otoyol soygunları ve “kadın iffetinin sigortalanması” dahik büyük riskler yüklenen brokerleri, para gibi dolaşıma giren kredi senetleri ve piyango biletlerini anlatıyor; Alexander Pope ve Benjamin Disralei’den Ivan Boesky ve Hillary Rodham Clinton”a kadar akıllı ve akılsız yatırımcıların hikâyelerini aktarıyor.
Şeytan Sofrası, Yaldızlı Çağ’dan Kükreyen Yirmilere, on dokuzuncu yüzyıldaki demiryolu çılgınlığındn 1929 çöküşüne, çürük tahvillerden, Japon balon ekonomisine ve Enformasyon Çağı’nın günümüzdeki borsa işlemcilerine kadar insan hayalleri ve ahmaklıklarına ilişkin çağlar boyunca süren ilginç bir öyküyü anlatıyor.
Edward Chancellor Cambridge ve Oxford”da tarih öğrenimi yaptı. 1990’ların başında yatırım bankası Lazard Brothers”da çalıştı. Financial Times ve The Economist‘e dışarıdan yazı yazmaktadır. 1999’da Money dergisi tarafından en iyi beş işletme kitabından biri seçilen ve Talk dergisince 1999 yılının en iyi on kitabından biri ilân edilen Şeytan Sofrası Edward Chancellor’un ilk kitabıdır.
……….
“Spekülatif çılgınlığı en eski dönemleden günümüze kadar değerlendiren hayranlık uyandırıcı bir araştırma neticesinde mükemmel yazılmış bir kitap. Borsada bir maceraya atılmayı düşünen herkes ve tabii şu anda yatırım dünyasında bulunanlar bu kitabı okumalı.” – John Kenneth Galbraith
“Finansal sersemliklerin anlaşılır ve… zarif bir dille anlatıldığı çok çarpıcı bir eser… Chancellor dönemin atmosferini yakalamak konusunda iyi bir iş yapmış.” – Fortune Dergisi
“Spekülasyon ve balonlarla ilgili okuduğum en düşündürücü çalışma. Her yatırımcının okuması gerekir.” – Barton M. Biggs, Morgan Stanley Aktif Yönetimi Başkanı
“Keyifli… Bay Chancellor öyküyü çok iyi anlatıyor. Dahası, kitabını bilinen klasiklerden ayıran daha kapsamlı bir amacı var.” – The Wall Street Journal
“On yedinci yüzyıldan bu yana finansal spekülasyonun ilginç tarihini eksiksiz ve ayrıntılarıyla anlatıyor.” – The Economist
“Eğlenceli… Yararlı öğütleri tam da muazzam bir çılgınlık, belki de en büyük çılgınlığın – koskocaman İnternet balonunun – içinde olduğumuz dönemde bizlere ulaşıyor… Hayranlık uyandırıyor.” – Adam Smith, The New York Times Book Review
“Şeytan Sofrası, açgözlülük, siyasi dalaverecilik, kurnazca manevralar ve saplantılara ilişkin öykülerin yanı sıra, temel yatırım kavramları konusunda akıcı ve öğretici bir kitap. Tam zamanında, güzel bir dille yazılmış, gerçekten bilgilendirici.” – Kirkus Reviews
“Edward Chancellor tarihçi ve bankacı olarak yabana atılmayacak yeteneklerini birleştirerek ilginç bir kitap üretmiş. İşte banker, broker, yatırımcı ve aylak Wall Street takipçileri için hoş bir sürpriz.” – Charles P. Kindleberger, Cinnet, Panik ve Çöküş‘ün yazarı
“Spekülatif balonların kısa ama kapsamlı özeti… Chancellor çok sayıda anekdotu çok açık biçimde sunuyor. Tarihsel kişiliklerden yaptığı çok sayıda yakıcı alıntıyla… ikna edici tarihsel benzerliklere işaret ediyor.” – Publishers Weekly
“Bilimsel düşünce ve anlayışın zaferi. Bu kitabı alın. – James Grant, Grant”s Interest Rate Observer”ın editörü ve The Trouble with Prosperity‘nin yazarı
“Güçlü bir dille yazılmış ve zevkle okunuyor. Aynı zamanda olayları iyi ve makul bir dille anlatıyor. Chancellor’un yararlı ve çok gerekli bir uyarı niteliği taşıyan kitabını eleştirmek zor olacak. – The Daily Telegraph
İÇİNDEKİLER
Önsöz: Şeytan Sofrası
Sonsöz: Üçkâğıtçı İktisatçılar vakası
KİTAPTAN BİR ALINTI
Spekülasyon yarattığı sonsuz tartışmalara rağmen, anlaşılması güç bir kavram olmayı bugün de sürdürmektedir. Yalnızca on sekizinci yüzyılın sonlarında ekonomik bir anlam kazanmıştı ve o tarihte bile, merak uyandıracak ölçüde kesin olmayan bir terimdi. Horace Walpole 1 Mayıs 1774 tarihli mektubunda, tekstil boyama işinde kullanılan bir madde olan şap piyasasını ele geçirmek için yaptığı başarısız girişim sonucunda iflas eden parlementer ve banker Sir George Colebrook’u, “spekülasyon uğruna şehit olan biri,” olarak tanımlamıştı. İki yıl sonra Adam Smith, The Wealth of Nations”da (Ulusların Zenginliği) “zaman zaman… spekülasyon ticareti adı verilen şeyle… elde edilen” beklenmedik servetlere değinmişti. Ancak Smith’in “spekülatif taciri” finansal bir işlemci değil, girişimcidir: Bu girişimci, ticaretin düzenli, yerleşik ya da bilinen tek bir dalında faaliyet göstermez. Bu yıl mısır alıp satarken, ertesi yıl çay ticaretine girişir. Ortalamadan daha kârlı olacağını öngördüğü her işe girer ve getireceği kârın diğer işlerin sağladığı kâr düzeyine geri dönebilme ihtim alini öngördüğünde o işi bırakır.
Smithe’e göre spekülatör kâr etmek için kısa vadeli fırsatların peşinden koşmaya hazır olmasıyla tanımlanır. (…) Spekülasyon geleneksel olarak piyasa fiyatlarındaki değişikliklerden kâr sağlama girişimi olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle herhangi bir sermaye kazancı beklentisiyle güncel gelirlerden feragat etmek spekülasyon sayılmaktadır. Yatırım genel olarak pasif iken, spekülasyon aktiftir. Avusturyalı iktisatçı J.A. Schumpeter’e göre, “spekülatörle yatırımcı arasındaki fark, “ticaret yapma” niyetinin, yâni hisse fiyatlarındaki dalgalanmalardan kâr etme amacının olup olmamasına göre tanımlanabilir. Spekülasyonu yatırımdan ayıran çizgi öylesine incedir ki, başarısız bir yatırıma spekülasyon adı verilirken, başarılı bir spekülasyonun yatırım olarak tanımlandığı söylenmektedir. (…) Schwed’e göre: “Spekülasyon küçük bir parayı büyük paraya çevirmek için yapılan, muhtemelen başarısız olacak bir girişimdir. Yatırım ise, büyük paranın küçülmesini engellemek için başarılı olması gereken bir girişimdir.”