• persembe@persembe.com

HAYATTA İŞ İŞTE HAYAT

Hayata Tutunmak İçin İŞ; İşe Tutunmak İçin Hayat
Mart 2022
221 Sayfa

Hakan Karataş’ın kitabı iş hayatına hazırlanan gençlere ve kariyer basamaklarının başında olanlara, açık ve berrak bir dil ile yazılmış, okunması kolay birel kitabı. Kitapta yer alan “soba-sofra” ve “oturma odası organizasyonu” metaforları okuyucuyu hem düşündürüyor hem de farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Bu kitap sadece gençlere değil aynı zamanda deneyimli yöneticilere de iş hayatında karşılaşılan zorlukları ve geçilmesi gerekli aşamaları daha az zorlukla geride bırakmak için bir başucu kitabı niteliğinde.
PROF. DR. ACAR BALTAŞ, Psikolog

Dönüşüm; daha iyi bir yarın uğruna, dünü geride bırakmaktır. Hakan Karataş bu kitapta, daha iyi bir yarını; bireyler; şirketler ve kurumlar için görünür kılmakla kalmıyor; geride bırakılması gerekenlere işaret ediyor. “Hayatta iş” derken iş süreçleri, ilişki süreçleri ve iletişim süreçlerini tanımlıyor; “İşte hayat” ile de daha önce var olmayan bilgi süreçlerinin ne derece hayati olduğunu örneklendiriyor. Bir solukta okunası … Bin solukla saklanası …
ŞEREF OGUZ, Dünya Gazetesi, Yayın Kurulu Başkanı

Abideleşecek tavsiyelerle dolu bu eseri su gibi içip okuyacaksınız ve ona tekrar tekrar susayacaksınız. Yönetişimin huzur vermesi zamanlamadadır. Kurumlar cansız değil bilakis yaşayan organizmalardır. Hatalarından öğrenen ve kendini sürekli değiştirerek kurumsallaşan yapılara rehber olması dileklerimle Hakan hocayı bu yapıtından dolayı tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum.                                                                                                    DR. CELAL SAMİ TÜFEKCİ, T.C. Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı, HAVEL-SAN A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, ULAK A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Prof. Dr. Hakan Karataş’ın, deneyim ve yaşanmışlıklarından yola çıkarak çok sade bir dil ve farklı bir üslup ile kaleme aldığı bu eserin her bölümünde birbirinden değerli, ufuk açıcı ve yol gösterici pek çok bilgi ve öneriler bulacaksınız. Özellikle genç kuşaklarla çalışan İK yöneticilerimizin mutlaka okumasını tavsiye ederim.                                               
PROF. DR. ARİF ADLI, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş., İnsan Kaynakları ve Yetenek Yönetimi Başkanı

Hayatta iş, işte hayat kitabı değişen dünyanın hakikatlerine sırtımızı değil yüzümüzü dönmemiz gerektiğini bizi telaşa düşürmeden aktarıyor. Kitapta iş dünyası için önemli soruların cevabını bulmak mümkün. Neden değişelim? Neden sadeleşelim? Neden ve neyi biriktirelim? Değerler hiyerarşisini fark etmeye ve değerleri onurlandırmaya davet etmesi kitabı ayrıca anlamlı kılıyor. Yaşam boyu öğrenciliğe yapılan davet ise güçlü bir içgörü kazandırıyor. İş yaşamındaki herkesin kendine dair bir şeyler bulacağı bu eser uçtan uca iş yaşamında ihtiyaç duyulan tüm konuları rafine bir dille ve oldukça sade aktarması yönüyle ayrıca kıymetli.
HÜLYA MUTLU, Eğitmen- Konuşmacı

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ
1. Değişim Rüyası
2. Kurumsal Obezite
3. Kariyer Kumbarası
4. Kendi Derinliğimize Dalmak
5. Değerlere Değer mi?
6. Olmadan Ölmek
7. Genç Yetenek Ne İster
8. Bilge Kurt ve Genç Kurt
9. İçsel ve İşsel Keyif
10. Hayatta İş, İşte Hayat
11. Daha Fazla Ertelemeyelim!
12. Soba ve Sofra Ruhu
13. İK’cılar Uçuyor mu Yoksa Uçuruyor mu?
14. Oturma Odası Organizsayonu
15. Geri Bildirim Zorluğu ve Zorunluluğu
16. Bireyler Gelişmeden Kurumlar Gelişemez
17. Kültür Labirenti
18. Düşünen Organizasyon
19. İşbirliği Yetmez, Birlikte Çalışmak Gerek
20. Uzak Durun ve Uzak Tutun!
21. Performans Sanatı
22. Liderlik Navigasyonu
23. Sınırlarımız ve Sınırlılıklarımız
24. Zamanlama Yönetimi
25. Çocuklarımıza Dalgakıran Olmayalım!

KİTAPTAN BİR ALINTI

Kurumlarda organizasyon değişikliği evdeki oturma düzeninin değiştirilmesine benzer.
Önce yadırganır, sonra alışılır.
Başlanfıçta BABALAR memnuz olmaz ve hep söylenir; çünkü yeri değişmiş ve konforu bozulmuştur.
ANNELER heveslidir ve mutlu olmuştur; çünkü bu düzenden sıkılmıştır ve hayatında değişiklik istemektedir.
ÇOCUKLAR evdeki düzeni umursamaz; kurallar koyulmadıkça, imkânlar zayıflamadıkça ve sınırlama gelmedikçe.
MİSAFİRLER için fark etmez; hizmet ve ikram aksayıp azalmadıkça.
BÜYÜKLER itiraz etmz; oturma odasında kendileri için yer ayrıldıkça.
BABALARI ikna etmek, ANNELERİ memnun etmek, ÇOCUKLARA özgürlük vermek, MİSAFİRLERİN beklentilerini karşılamak, BÜYÜKLERİ ihmal etmemek gerekiyor.
Bunları yaparken huzuru da bozmamak gerekiyor.
Şimdi  birlikte düşünelim!
Kurumlarda BABALAR, ANNELER, ÇOCUKLAR, MİSAFİRLER ve BÜYÜKLER ifadelerinin karşılığı kimler olabilir?