• persembe@persembe.com

BÜYÜK AÇIK

Ocak 2011
The Big Short: Inside the Doomsday Machine
Çeviren: Neşenur Domaniç
346 sayfa

Kamuoyu 2008 sonbaharında ABD borsasının çöktüğünü öğrendiğinde haber çoktan eskimişti. SEC‘in ayak basmaya cesaret veya zahmet etmediği tuhaf piyasalarda gerçekleşmişti. Çaylak trader‘ların, borçlarını ödeyemeyen alt-orta sınıf Amerikalıların Sıkıntıları üzerinden kâr sağlamak için anlaşılmaz menkul kıymetler icat ettikleri tahvil ve gayrimenkul türev piyasaları yerle bir olmuştu. Neler olduğunu veya olabileceğini anlayan bir avuç akıllı insan umut ve korkuyla donup kalmıştı; konuşamıyorlardı.

Micheal Lewis gürleyen 80’lerin unutulmaz romanı Yalancının Pokeri’nin devamı niteliğinde yazdığı Büyük Açık’ta haksızlıklara karşı çıkan bir öfke ve kara mizahla soruyu bütünüyle değiştiriyor. “2008’i kim gördü ve doğru değerlendirdi” diye soruyor. Kim gayrimenkul piyasasının bir kara delik haline geleceğini öngördü ve bu sayede milyarlarca dolar kazandı? Herkes onları felâket tellalları gibi görüp umursamazken, hangi kişilik özellikleri bu az sayıda insanın görüşlerinde ısrarcı olmasını sağladı?

Lewis bu bir avuç alışılmamış -gerçekten alışılmamış- kahramanın etrafında tüm çok satan kitapları kadar ilginç ve sıra dışı bir öykü kurgulayarak, günümüzün en usta ve en eğlenceli tarih kayıtçısı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

……….

Unutulması mümkün değil ve hâlâ çok canlı… Bir dönemi kısa ve özlü bir biçimde tanımlayan nadir eserlerden biri… 1980”leri anımsıyor musunuz? Bu gürleyen on yılı hatırlamak istediğinizde Yalancının Pokeri”ni okuyun.. – Fortune

İÇİNDEKİLER

Sunuş
Önsöz: Öcü
1. Bölüm: Esrarengiz Bir Köken Öyküsü
2. Bölüm: Körler Ülkesinde
3. Bölüm: “İngilizce Konuşamayan Bir Adam Nasıl Yalan Söyler?”
4. Bölüm: Göçmen Bir İşçi Nasıl Yolunur?
5. Bölüm: Tesadüfi Kapitalistler
6. Bölüm: Venedik Oteli”ndeki Örümcek Adam
7. Bölüm: Büyük Hazine Avı
8. Bölüm: Uzun Sessizlik
9. Bölüm: İlgi Kaybı
10. Bölüm: Bir Kayıkta İki Adam
Sonsöz: Her Şey Birbiriyle Bağlantılı
Teşekkür

KİTAPTAN BİR ALINTI

Alt gelir grubu kredilerini vermeyi ilk başlatan finansçılar bu kredilerin küçük bir kısmını kendi defterlerinde tuttukları için batmışlardı. Piyasa basit bir ders alabilirdi: Geri ödeyemeyecekkişilere kredi vermeyin. Ancak bunun yerine karmaşık bir şey öğrendi: Bu kredileri vermeye devam edebilirsiniz, ama defterlerinizde bulundurmayın. Kredileri verin, sonra onları büyük Wall Street yatırım bankalarının sabit getiri bölümlerine satın, onlar bunları tahvil şekline ambalajlayacak ve yatırımcılara satacaktır. Long Beach Savings “krediyi ver ve sat” denilen bu modeli benimseyen ilk bankaydı. Öyle başarılı oldu ki – siz almasanız bile Wall Street kredilerinizialıyordu! – yalnızca kredi verip satmak amacıyla B&C Mortgage adında yeni bir şirket kuruldu. 2005”in başlarına gelindiğinde tüm büyük Wall Street yatırım bankaları alt gelir grubu oyununun tamamen içine girmişti. Bear Stearns, Merrill Lynch, Goldman Sachs ve Morgan Stanley”in HEAT, SAIL ve GSAMP gibi tuhaf isimler verdikleri alt gelir grubu tahvilleri için “rafları” vardı; bu isimler halkın genel olarak bu alt gelir grubu tahvillerinin Wall Street”in en büyük isimlerince finanse edildiğini görmesini biraz daha zorlaştırıyordu.