Ekim 2022
378 sayfa
Yönetim Yapmaktan Yönetim Satmaya dizisinin elinizdeki bu ikinci kitabı olan Anlamlı Ayrıntılara Ödünsüz Özen Göstermek’de yazarın yurt içinde ve dışında iki yüzü aşkın kuruluş için yönettiği üç yüzü aşkın strateji geliştirme, kurumsal dönüşüm ve kamusal politika danışmanlığı projesi yanı sıra, sayısı kırk kadar kuruluşun yönetim ve yürütme kurullarında görev üstlenerek yaptıklarından örnekler sunmaktadır. Yine birinci kitap gibi bu ikinci kitap da, yazarın yaşadıklarından damıtarak geliştirdiği ve aralarında ‘kurumsal önderlik’ de olan, sav ve kuramlarına da yer vermekte; bunları, örnek olaylarla canlandırıp bazılarını ‘yönetsel fıkralarla’ sunmaktadır.
Yazar, dizinin bu ikinci kitabında okurlarıyla ayrıca, iş ve yaşam yönetimine yönelik deneyimlerinden türettiği kuramsal deyişlerini de paylaşmaktadır. “Anlamlı ayrıntılara ödünsüz özen göstermek ” bu deyişlerinden biridir. Bir başka deyişinde, “Bir örgütün kalitesi, o örgütte üretilen özürlerin kalitesiyle ters orantılıdır,” diyen yazar, kitabında, sıkça mükemmeli işlemekte ve en iyiyi yaptım deyip orada durup kalanlara seslenmektedir: “İyi en iyiden daha iyi olabilir”. Temel uğraşı strateji üretmek olan yazar, “Strateji üretmek akıl işidir, uygulaması kurumsal önderlik ister, önderlik de akıl,” derken ‘kurumsal önderlik ’ konusundaki kuramına gönderme yapmakta, stratejist olabilmenin koşulunu, “Stratejist, satrancın hem oyuncusu olmalı hem de kendini tah – tadaki her taşta görebilmelidir,” diyerek koymaktadır. Strateji üretmeye yönelenleri “sonsuz değişkenlik kuramına” değinerek uyarmaktadır: “Kurumsal (ya da kişisel) yönelim saptamada tek değişmeyen, sonsuz değişkenliktir.” Ücreti, “işverenle işgörenin ortak çabalarıyla sağlanmış kurumsal başarıdan kaynaklanan artı değerin türevi” olarak tanımlayan yazar, “Çalışanların işlerine olan inançları ve özenleri, insancıl ögeler temeline dayalı kurumsal yaşam kalitesinin yakalanabildiği ortamlarda filizlenebilir ancak,” demektedir.
Anlamlı Ayrıntılara Ödünsüz Özen Göstermek, kapsadığı ve işlediği konular dolayısıyla yaygın bir okuyucu kesimine seslenmektedir. Bu kesimi oluşturanlar arasında yöneticiler, yönetici adayları, yönetim danışmanları, yönetim danışmanlığına sıvananlar, iş sahipleri ya da iş kurma hevesinde olanlar, öğretenleri ve öğrenenleriyle akademik çevre ve basın vardır. Bir de bu kesim ötesinde ve çok daha geniş bir küme var ki, yazar onlara da seslenmektedir. O kümeyi oluşturanlar, yazarın deyişiyle, “işini yönetmede başarının mutluluğunu, yaşamını yönetmede mutluluğun başarısını” arayanlardır. Yazar onlara erişebilmek için, yazdıklarına düşlerinin pınarından su vererek öyküselliğin özgürlüğünü de kazandırmaya çalışmıştır.
İÇİNDEKİLER
BAŞLARKEN
BİR ÖRGÜTÜN KALİTESİ O ÖRGÜTTE ÜRETİLEN ÖZÜRLERİN KALİTESİYLE TERS ORANTILIDIR
AKADEMİSYENİN DANIŞMANLIĞI
SIĞ KAZANÇ… DERİN KAZANÇ
GELELİM ŞİMDİ HALİM’E… DÖNELİM ŞİMDİ SELİM’E
NORDOT’LU YILLAR
YARI ÖZERK BİR KAMU KURULUŞUNDA ENDER BİR ÖNDER BU ENDER
NE MARİN OLDU DOĞAN ÇOCUĞUN ADI NE DE MARİNA
COŞIP DA HAVALANMAK MI… SONUCA ODAKLANMAK MI…
“Z ETMENİ” VE MÜKEMMELLİK, BİR DE BORA’NIN SATRANCI
“Z ETMENİNİN” İNTİKAMI
NE, NASIL, NE ZAMAN, NERDE, KİM SORULUR DA HEP, NİÇİN İLE NEDENSE BAŞLAMAZ SORGULAMA HİÇ
STRATEJİ OLUŞTURMA NİÇİNİ SORGULAMAKLA BAŞLAR
STRATEJİ: YÖNETSEL YAŞAMIN SATRANÇ OYUNU
BİR HEVESİ ALIP STRATEJİK HEDEFE DÖNÜŞTÜRMEK
KURUMSALLAŞMA VE DAYANAĞI KURUM KÜLTÜRÜ OLDUĞUNDA
KURUMSALLAŞMA DEYİNCE…
ÖZELE ODAKLI İŞLER
ASLAN ÇİMENTO İÇİN KURUMSAL KİMLİK TANIMI VE YANSITIMI
TOYOTASA İÇİN MODEL SEÇİMİ
ÇEŞME BÜYÜK AMA NE ÇARE SUYU GÜR DEĞİL
LAFARGE İÇİN PAZARDA STRATEJİK KONUŞLANMA PLANI
ÖYLEYSE BİZ BU PAZARA NASIL GİRELİM?
KEÇİ BOYNUZU
“DOKTOR DEĞİL MİSİN DOKTOR BEYİM?”
ZİNCİR RESTORANCILIK ÖNCÜSÜ BİR AD DAMAĞIMIN BARIŞAMADIĞI BİR TAT
ÖZELE ODAKLI BU SEKİŞ İŞ RESMİM ANCAK BİR YANI
“İMAJ” LAFINDAN KURUMSAL KİMLİĞE ORADAN DA TANİRHANEYE
OBEY KURUMSAL KİMLİĞİNİN OLUŞUMU VE YANSITIMI
YANLIŞ GÖRÜNTÜ VERMEK Mİ… GÖRÜNTÜYÜ YANLIŞ OKUMAK MI…
OBEYCE VE OBEYGLISH
İNSAN KAYNAĞI EDİNİMİNE BİR BAKIŞ
DOĞRU SORUYU SORAN GÖRÜŞMENİN BİR EGEMENİ OLUR
AĞACI SİLKELEMEK
İŞ GÖRÜŞMELERİ BİR ANLAMDA BİR ALIŞ-VERİŞ
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİYLE BİR AKŞAMÜSTÜ
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDE HOCAMSI DURUMLAR
YÖNETİM DANIŞMANINDAN YÖNETSEL FIKRALAR
FIKRALARDAN BİRİNCİSİ: PAPAĞANLAR VE ÖRGÜTSEL DÜŞÜNENLER
FIKRALARDAN İKİNCİSİ: EŞEĞE STRATEJİ BELİRLEMEDEN BİNDİĞİNDE
FIKRALARDAN ÜÇÜNCÜSÜ: YÖNETİM DANIŞMANIN TEKİ BİR GÜN
FIKRALARDAN DÖRDÜNCÜSÜ: DANIŞMANIN YANLIŞINA DENK GELENİN YEDİĞİ
İYİ, EN İYİDEN DE DAHA İYİ OLABİLİR. YA MÜKEMMELE ERİŞMEK…
ANLAMLI AYRINTILARA ÖDÜNSÜZ ÖZEN GÖSTERMEK
DÜMENİ YENİ ROTALARA KIRMAK…
ARKAMDAN KOŞANLAR
BİR KURULDAN ÖTEKİNE KOŞUŞLAR VE SALINCAKIMSI UÇUŞLAR
BİTİRİRKEN
EKLER
KİTAPTAN BİR ALINTI
Verilen duyuruya yanıt verenler arasında seçtiğimz adaylarla görüşmelere başlamıştım. Bu görüşmelerden birinde, bir adayımız kapıdan girdi ve girmesiyle hemen yanı başımdaki koltuğa evinde, televizyon karşısındaki özel koltuğa yerleşmenin rahatlığıyla yayılıverdi. Belli ki, özgüveni yüksek olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Sonra bir Davidoff paketi çıkardı cebinden, “Siz de alır mısınız?” dedi. Benim sigara markam o yıllarda oydu. Pek bir bileni yoktu ve piyasada bulunmuyordu; yurt dışına çıkışlarımda getiriyordum. Bu bir rastlantı olabilirdi ama adayın dersini iyi çalışmış olduğu da dışlanmaması gereken bir olasılıktı. Paketi bir eliyle bana doğru uzatırken diğer elindeki Dunhill çakmağını çaktı. Görünen, havalılığı oynamaya sıvandığıydı.