Dünyadaki tüm düzenleyici otoriteler piyasalar aşırı “çalkantılı” dönemlere girdiğinde açığa satışı yasaklıyor veya kısıtlamalar getiriyorlar. Manipülasyon ve sahtekârlığın önüne geçmek için bu önlemler haklı olabilir ancak bu yasakların yanlış olduğuna dair son derece geçerli argümanlar var:
1. Açığa satışlar düşen (hasta) piyasaların en etkili ilacıdır.
2. Piyasalarda adil fiyat tespitinin en etkili aracıdır.
3. Yanlış fiyatlamayı ve analistlerin, denetleyicilerin ve yatırımcıların göz ardı etme eğilimine girdiği piyasa balonlarını önler.
4. Likiditeyi artırır.
5. Hedging mekanizmasını mümkün kılar.
6. Fiyat şişirme manipülasyonlarını önler.
7. Açığa satış yapan kişi pozisyonunu kapatacağı zaman nasıl olsa alım yapacağı için aslında piyasaların normal döngüsüne girmesine yardımcı olur. Sağlam şirketler aynı nedenden (sonunda alım yapılacağından) ötürü aslında açığa satışlardan fayda sağlarlar.
8. Hisseleri borsada işlem gören şirketlerin ve piyasaların dürüst olmasını sağlar.
9. Tarih hisselerinin açığa satışından şikâyet eden şirketlerin genelde sağlıklı olmadığına işaret eder (ör. Yale profesörü Owen Lamont 2004 yılında açığa satış yapanlara karşı yasal işlem tehdidi savuran 266 şirketin izleyen yıl içinde piyasanın %2 altında performans gösterdiğini buldu).
10. Açığa satış yasağı bir ahlâk ve adalet sorunu da yaratmaktadır. Yükselen piyasalarda serbest bırakıp düşen piyasalarda yasaklamak yatırımcının düzenleyici otoriteye karşı güvenini de sarsar. Bu, yağmurlu havada şemsiyesini geri isteyen bankacıya benzer.
11. Açığa satış zaten hayli riskli ve profesyonellerin veya finansal okur yazarlığı yüksek olan yatırımcıların başvurduğu bir yöntemdir.
12. Açığa satış yasağı gerektiren “çalkantılı” dönemin açık ve net bir tarifi yapılmamış ve yatırımcıya iletilmemiş olması gri alan yaratmaktadır. Aslında en çok açığa satışa gerek duyulduğu zaman bu “çalkantılı” dönemdir.